“Aynısından Bizde de Var” Diyeceğiniz 6 Ofis Karakteri

İş arkadaşlarımızı; ailemizden, eşimizden dostumuzdan bile fazla görüyoruz. Gün içinde sürekli onlarla beraberiz. Gerek iş dolayısıyla gerekse de sohbet anlamında aramızda sürekli bir iletişim var. Haliyle onları iş yerinde takındıkları tavırlarla tanıyoruz. Belki iş dışındaki hayatlarında çok farklılar, belki asıl karakterlerini işe de yansıtıyorlar; bunu tam olarak bilemeyiz. Ama bildiğimiz bir şey var ki bu karakterler, zaman zaman ofis ortamını eğlenceli hale getirseler de bazen can sıkıcı olabiliyorlar. O halde hepimizin gün içinde sık sık iletişimde olduğu bu ofis çalışanlarını en bilinen cümleleriyle beraber incelemeye ve onlarla nasıl başa çıkacağınızı keşfetmeye ne dersiniz?

1. Çok Tanıdık: “İşler Bitmiyor, Acıktım, Üşüdüm!”

Ofis ortamında çalışıyorsanız ya da hayatınızın bir döneminde çalışmışsanız bu sözleri sıklıkla duymuşsunuzdur. İşler yoğun olsun ya da olmasın her zaman en yoğun onlardır ve hiçbir şey yetişmiyordur. Kafanızda kimden bahsettiğimiz hemen canlandı değil mi? Evet, sürekli söylenenlerden, bıkmadan usanmadan bir şeylerden şikayetçi olanlardan söz ediyoruz. Öğle arasında yedikleri yemek, klimanın çalışma derecesi ya da dışarıdan gelen en ufak ses bile bu insanlar için hayattan soğuma sebebi olabilir. Bizim önerimiz onları kendi haline bırakın ve söylediklerine tepki vermeyin. Böylece kendi kendilerine konuşmaktan sıkılıp zamanla daha az şikayet edebilirler.

2. Cümleye “Aramızda Kalsın…” Diye Başlayanlara Dikkat!

İş arkadaşınız konuşmaya sık sık bu cümleyle giriş yapıyorsa ofisin “dedikoducusu” ile iletişim halinde olma olasılığınız yüksek. Onlar; şirkette ne olup bitiyor, kim ne iş yapıyor veya son gelişmeler neler, hepsine hakim. Onlardan bazı şeyler hakkında bilgi almak isteyebilirsiniz; ama şunu unutmayın, sizin konuşmalarınız da bu çalışma arkadaşlarınız için birer dedikodu malzemesi. Yani bizim tavsiyemiz, özelinizi ya da işle alakalı yaşadığınız herhangi bir sorunu bu tip insanlarla paylaşmayın. Hatta size ne kadar yakın davransalarda olabildiğince mesafeli durun. Ayrıca o konu gerçekten “aranızda” kalıyor mu, gerçekten emin değiliz.

3. “Son Bir Şey Daha Ekleyeyim Gideceğim” Deyip Gitmeyenler?

Konuşmaya başladığınızda konu o “son bir şeye” bir türlü gelmez, değil mi? Konu uzadıkça uzar, başka yerlere gider. Öyle ki kendinizi birden gereksiz ayrıntıların arasında kaybolurken bulursunuz. Sizi ilgilendirmeyen birçok konuyla kafanızın meşgul olduğunun farkına varırsınız. Bu kişilerin alakalı alakasız her türlü konudan bahsedip sizi yormasını istemiyorsanız ya mesafeli davranacaksınız ya da işe odaklanmak istediğinizi kibarca dile getireceksiniz.

4. Hepsi Birer Detoks Merkezi: “Suya Limon At, Çok Faydalı” Diyenler

Ofis ortamında en çok karşılaşılan karakterlerden biri de kendini masabaşı çalışmanın getirisi olan kilolarla savaşmaya adamış olan sağlıklı beslenenler. Özellikle masalarında bulunan suya limon atma, çayı/kahveyi şekersiz içme, öğlen sadece salata yeme ritüelleriyle tanınan bu ofis karakterleri, onlarla biraz samimi olduğunuz andan itibaren sizi de sağlıklı yaşam kamplarına çekmek isterler. Hatta bazen bu tavrı öylesine abartırlar ki kırk yılın başı öğle arasında yaptığınız hamburger kaçamağına bile dil uzatırlar. Onları da kendi haline bırakın diyor, masalarının önünden hızla uzaklaşıyoruz.

5. “Hadi Ekip Olarak Selfie Çekilelim!”Coşkusunu Her Daim Yaşayanlar

Özellikle son zamanlarda her yerde her ortamda karşımıza çıkan bu karakterler, ofis ortamında da sıklıkla görülüyor. Ekip olarak çıktığınız her yemekte, öğle aralarında sürekli selfie çektikleri yetmezmiş gibi iş yerini, ortada ilginç hiçbir şey yokken de Instagram’da ifşa ediyorlar. Hatta kendinizi birdenbire çok da samimi olmadığınız bu kişinin sosyal medya hesabında en yakın arkadaşıymış gibi görebilirsiniz. Ne diyelim; sosyal medyayla bu kadar iç içe olmak istemiyorsanız “selfie” bağımlılarından koşarak uzaklaşmanızı öneririz.

6. “Uykum Var Ya!” Deyip Kahveyle Bitişik Yaşayanlar

Neredeyse tüm ofislerde her zaman uykusu olan ve ellerindeki filtre kahveyle sürekli esneyen birkaç kişi vardır. Bu kişiler “Bana dokunmayın da şu köşede biraz kestireyim.” modunda takılırlar. Siz iş hakkında önemli bir konudan bahsederken bile yüzünüze doğru esneyebilme kapasiteleri vardır. Ne kadar çok uyusalar da uykularını alamamaktan ve yataktan çıkamamaktan şikayet ederler. Eğer bu kişilerden biriyle masanız karşılıklıysa size de aniden uyku halinin bastırması sürpriz olmaz. En iyisi siz de bir kahve koyun ve uykuya direnmeye bakın! Bir ofis çalışanı olarak anlattığımız karakterler size çok tanıdık geldi, değil mi? Hatta belki de onlardan biri de sizsiniz. Huzur dolu, güzel bir çalışma ortamı dileriz!