esnekyanhak

Yaşama Sebebi – İKİGAİ

1 01 2017

Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yaşam Koçu Mehmet Özel’in “Yaşama Sebebi - İKİGAİ” başlıklı yazısı

Yaşama Sebebi - İKİGAİ

Mehmet Yıldırım Özel, Kişisel Gelişim Uzmanı ve Yaşam Koçu

Bir tarih kitabını okurken karşıma “ikigai” diye bir kelime ve sayfanın altında da çok kısa bir açıklaması çıktı. Japonca kökenli bu kelimeyi biraz araştırdığımda “iki”; yaşam, hayat anlamına gelirken, “gai” ise etki, sebep, yarar anlamına geliyor. Bu iki küçük kelimenin yanyana gelmesinden ortaya “yaşama sebebi” diye derin bir anlam çıkıyor.


Yaşama sebebi veya tutkusu olarak çevirisi yapılan ikigai kelimesini Japonlar “sabah uyandığınızda sizi yataktan çıkaran şey” diye çeviriyor. Aslında bu kelime bize yaşama dair heyecanımızı ve tutkumuzu nasıl oluşturduğumuzu anlatıyor.
İsmini aldığı otantik yerleşim Tokyonun 800 mil güneyinde Okinawa takım adaları (tam 161 tane) en uzun sağlıklı yaşam beklentisine sahip insan nüfusunu barındırıyor. Bitkisel ağırlıklı besleniyorlar ve ortalama yüz sene üzerinde yaşıyorlar. Ne yediklerinden ziyade daha da önemli olanı nasıl yedikleri. Fazla yememek için farklı yöntemler geliştirmişler, küçük tabaklar kullanma, yemeği masada değil de tezgâhta servis etme gibi.


Uzun ve sağlıklı yaşam beklentisinde dünya birincisi olan bu insanların hayatlarında daha da önemli olan bir fark da emeklilik anlamına gelen herhangi bir kelimelerinin mevcut olmaması, aksine hayatlarına anlam ve enerji katan “İkigai” kelimesi var.
Japonlara göre her bir bireyin farklı bir ikigai’si var. Bunu bulması için bireyin uzun ve derin bir iç yolculuğa çıkması gerekiyor. İçe doğru hem de bireyin kendisinden doğru bir yolculuk sandığınızdan daha zorlu olsa da bu anlamlı yolculuğun sonunda bir ışık var. İşte yolun sonunda o ışığa ulaştığımızda varoluş sebebimizi, yaşam gayemizi, nasıl bir insan olduğumuzu veya aslında kim olmadığımızı, yani kendimize özgü “ikigai”mizi bulacağız. Bulduktan sonra da yaşama daha güçlü sarılıyor, enerjimizi daha bir yukarılara çıkarıyor olacağız.


“İkigai”mizi bulma yolculuğuna çıktığımızda bize bu dört element aslında birbirinden anlamlı dört farklı soru rehberlik edecek:
Neyi seviyorum? (Tutkumuz)

Dünyanın neye ihtiyacı var? (Misyonunuz)

İyi olduğum şeyler neler? (Ustalıklarımız)

Neyden ötürü ücret alıyorum? (Uğraşlarımız)
Bu dört farklı sorunun ardından yanıtlarımızın kesişim noktası ise bizim ikigai’mizi, yaşam gayemizi çok sade ve bir o kadar güçlü bir şekilde anlatıyor.
Asıl anlam yani sır da tam burada :
Gayemizin, iyi yaşamak adına bize anlattıklarının adını koyup hakkını daha çok verebilmek.


Hayattaki duruşumuz ve yaptıklarımızla, yakın veya uzak fark etmez, çevremize bir fayda sağlıyorsak gerçekten bir “ikigai”miz yani yaşama dair bir tutkumuz var demektir. Böylesine bir yaşam gayesini, yaşadıklarımızdan daha çok keyif alma ve yaşamımıza daha çok anlam katma olarak da tanımlayabiliriz.


Yaşamımızı mutlu olmak, güçlü olmak ya da başarılı olmak temelinee oturtmuş olabiliriz. Anlamlı bir hayatımızın olması ise bunların her birinden ve hepsinden çok daha güçlü bir tutku katıyor yaşamdaki adımlarımıza. Gayesi güçlü olanların niyetleri de güçlüdür, sırf bu yüzden de eylemleri bir o kadar olumluya dönüşür.
İç veya dış parazitlerle uğraşmayıp, iyi yaşamaya odaklanmanın en önemli adımlarından birisi yaşama gayemizi yani “İkigai”mizi bıkmadan usanmadan düşünmektir. Bulması ne kadar zor olursa olsun yaşatması, bize değer katması o kadar güçlü olacaktır.


İyi yaşamanın birçok sırrı mevcut, en önemli tılsımı ise yarınları beklemek değil, bugün güçlü yaşam tutkusu ile varolmaya devam etmektir. Böylesine bir varoluş ise hayallerimizi gerçekleştirmek yolculuğunda bize çok daha fazla cesaret ve güç verecektir.